AŞKIN HALLERİ
February 14, 2012
Klasik ama kesin cevabı olmayan soruyla başlayayım yazıma dedim: AŞK NEDİR?
Dünyada ne kadar Adem oğlu varsa belki de bu sorunun o kadar cevabı vardır. Aslında bana kalırsa kimsenin tanımı net ve kesin değildir. Neden mi? Çünkü her birey tanımına tecrübesini ekler. Onun bildiği aşk odur, kendi aşkı…. Tabi önce aşk var mıdır diye başlarsak sohbete mevzu alabildiğince uzar. Evet bana kalırsa Aşk vardır. Güzel ve tatlı bir duygudur aslen ama acımasızdır. Çok kendini bilmez aşk; bu yüzden de tutarsızdır. Gözü karadır; hatta görmediğini iddia edenler bile mevcuttur. Her daim de zıtlıkları, olmazları, uymazları bir araya getirir. Adete oyun oynar aşıkla; hadi bakalım der: Ne o sana; ne sen ona uyuyorsun. Göster kendini de aşkını ilişkiye çevir ve ondan da önemlisi idame ettir. Evrenin en kompleks oyunudur bu; işin tuhafı her birey tek başına kendi oyununu oynar ve marifet iki oyun oynayan iki kişinin birinin yenildiğini anlamadan oyunu tek kişilik oyuna çevirmesidir. Yani AŞK olmazı oldurtabilmektir; yontabilmektir kendini de onu da yonttuğunu sezdirmeden ve yontulduğuna aldırmadan. İşte benim AŞK tarifim bundan ibaret…. Otuz altı senede bu kadarını becerebildim….
Hani maddenin üç hali var ya bence aşkın da halleri var. İlk hali aşkın ”ALEV”. Alev halinde her yer, bütün dünya aşk gibi gözükür insana ve sanırsın ki hayatında ondan gayrısı yalan. Hani dünya bir yana o bir yana hali var ya….. İşte tam da bu hali anlatan anlamlı bir sözdür bu atalardan yadigar. Her yan ; her yer; herkes alev gibidir. Her göz o gibi bakar, her mısra onu hatırlatır, her şarkı onu söyler. Her gece onla yatar her sabah onla kalkarsınız. Bu böyle bir süre; kişiye göre değişen sürelerde devam eder. Bu süre, aşka neler kattığınıza göre uzar veyahut kısalır.
Aşkın ikinci hali BUZ halidir. Aşk donar…. Bilmem ondan bilmem bundan aşk donar; kimi zamanda hayatın ta kendisidir sebep bu donmaya. Hayatın rutin akışı içinde aşkı dondurursun kim bilir…. Bekler aşk, rafa kaldırılır. Bekler orada uzun süre ”Acaba çözülür müyüm?” diye….. Bir ara indirilir raftan;üzerine saç kurutma makinesi tutulmuş ıslak çamaşır misali acilen çözülmesi gerekir. Hayat işte; başlı başına traji komik…. Bazen becerebilir bu çözülmeyi aşıklar. Ama bazen…. Kısa bir süre buzu çözülmüş aşkla idare eder aşıklar ve bir müddet işe yarar bu; tabi ki tekrar dondurulma hakkı her zaman bakidir. Bu gerçeği iki taraf da gayet iyi bilir….
Aşkın üçüncü halidir TUZ. Aşırısı zarar verir; çok az alınırsa da bünyeye kramptan tutun da falanca eksikliğine bağlı filanca hastalığa kadar problemler yaratır. Tuzsuz olmaz, yemeğin de salatanın da turşunun da tadıdır tuz. Olmaz onsuz; ama fazlası hasta eder adamı, kanser bile eder. En basitinden zamanlı zamansız susatır seni. Kararında olacak, tuz da tuzu atan da…..
Dördüncü hali var mı aşkın demeyin. Olmaz mı hiç; zaten bu hali olmadan aşk aşk olamaz. Öncelikle en uzun halidir aşkın ve en meşakkatli…. Aşkın dördüncü hali: SUS hali…. Onu dedin olmadı bunu dedin olmadı. Artık SUS. Öyle anlatamadın böyle anlatamadın; O ZAMAN SUS…. İstedin olmadı; fedakarlık yaptın olmadı; kavga ettin olmadı; hastalandın olmadı; öyle olmadı böyle olmadı…. İşte kalp anlayınca bunu; susar….. Ne kadar mı susar? Değişir…. Münferit bir olay aşk; işte bu yüzden susan aşık tekrar alevlenir mi ? Bu sadece ve sadece ona bağlı…. Ama susarak da aşk devam ettirilir…. İnanın bana…. Susmaktır bazen devam etmesini sağlayan; dillenen her gerçek sevimli midir, arzu edilen midir? İşte aşk susacak anı bildiği için susar belki de….
Bu münferit olay aşk bu dört evreyi biteviye bir kısır döngü mantığı içinde yineler durur. Bence onu güzel ve vazgeçilmez kılan da bu bitmek bilmeyen kısır döngüsüdür. Evet yorucu biliyorum…. Ama kimse bize kolay olduğunu söylememişti zaten…. Tanımını bile yapan çıkmamıştı. Haksız mıyım? Alevli, buzlu, tuzlu kimi zaman ” SUS” lu olsun ama olsun be AŞK…. Zor ama güzel şey aşk….
AŞKLA KALIN……
ANLADIĞIN KADAR ÖZGÜRSÜN…..
USELESS
February 12, 2012
There may be walls in everybody’s mind.
Mind is a wonderfull world that you weren’t aware of that it works continuously. It goes on, goes on…
And sometimes it creates a different wall in itself.
This new wall is stronger than the previous one.
By the way, if you enconter the wall the second you must be very carefull.
Unless you come across you are happy.
If you try to destroy the second one, you have to destroy the first one.
If you don’t, you will have lots of walls and you hit one by one usually.
Whenever you hit a wall, you will be unconscious.
Frankly, whether a person is unconcious he/ she is USELESS……
YOU ARE FREE WHEN YOU UNDERSTAND…