SİYAH ÖNLÜK

October 14, 2011

SİYAH ÖNLÜK Biz hayata siyah başladık. Daha yedi yaşındaydık silahları kuşanır gibi siyahları kuşandığımızda…. Küçücük eller kalem tuttu, kitap tuttu, yazdı, çizdi ama simsiyah. Tahtalar yeşil, tebeşşirler beyaz, duvarlar bile alacalı ama biz simsiyah. Bir yakamız vardı beyaz o karanlık içinde. Kimimizin düğmeleri bile simsiyahtı. Biz böyle büyüdük. Kimbilir belki de o yüzden hemen seçeriz en beyaz içindeki siyahı…. Hiç inanamayız her şeyin ve herkesin en azından bir an dahi beyaz olabileceğine. Hep ararız vardır bir bit yeniği ; buluruz da;  hiç şaşmaz. Kimbilir belki de aradığımızdan buluruz. Bunu kimse bilmez, aradığımızdan mı buluruz yoksa var mıdır zaten?

Hayatın en karmaşık sorusu bu sanırım. Biz mi çağırıyoruz yaşamımıza karmaşayı, yoksa karmaşa kaderimiz mi? Var da kaderimizi mi yaşıyoruz yoksa hepimizde bir gele gel mi var toplumca?  Ben inanıyorum yeni nesiller bizim kadar karamsar olmayacak çünkü onlar önce mavi başladılar hayata sonra da çok değişik renklere büründüler…. Onlar görecek, görebilecek hayatın renklerini çünkü siyahı öteledi onlar. Bizimse öyle gözümüze soktular ki iyi giden ve uzun uzadıya iyi giden herşey bizi telaşlandırdı ve korkuttu. Gün boyu çok fazla güldüğümüzü düşündüğümüz zamanlarda – çok gülmek ne demektir bu arada?-  ‘Hayrolsun, çok güldük ağlamayalım da akşama….’  diyerek kendimizi herhangi bir olumsuzluğa hazırlar hatta olabileceğini düşünürüz sıklıkla. Ki bir sıkıntı olduğu takdirde de tek suçlunun o gün attığımız bir kaç fazla kahkaha olduğuna kanaat getirecek kadar kötümser ve sabit fikirizdir.

SİYAH ÖNLÜK

Yakadır bizi kurtaran….. Her ne kadar hep negatifi çağırsak da hep ters giden veya gidebilecek herhangi bir şeyin  varlığına oa kadar inansak da o beyaz yaka yok mu hep umudu saklar kalbimizin en derin köşesinde. O kolalı kiminin dantel beyaz yakası der ki hep  ‘Olabilir sana her şey siyah gözükebilir ama unutma yakan bayaz, her şey yoluna girecek, seni beyaz yakan kurtaracak…’ Evet, bizi yakamız kurtardı ama şimdi durum vahim o kadar rengin içinde gerçeği göremeyen nesiller olurlarsa bu çocuklar?  Ne olacak?  Gerçek de lazım değil mi? Hep pozitif düşünmek de çözüm mü bütün bu ters giden olaylara…. Bence o da hastalıklı bir tutum, olmuyor…. Onu takma bunu takma o vakit de hayatı çok hafife alıyormuşsunuz gibi gelmiyor mu size de? Yaşamıyormuşsunuz gibi…. İşte biz o siyah önlük yüzünden hayatı bu kadar ciddiye alıyoruz; yakamız yüzünden de beyazı görebiliyoruz görmeye çalışıyoruz….

Hayatın en önemli temel taşları 6 ile 10 yaşları arasında atılıyor ya o yüzden çocuklarımızın o yaşlarda gördüğü renklere, inandığı değerlere, önem verdiği inceliklere dikkat edip sağlam bireyler yetiştirmek bizim en birincil vazifemiz. Unutmayalım aslında seni sen yapan ya da yapamayan her detay çocukluğunda gizli…. Altını çizdiğiniz detaylara dikkat edin hem de çok dikkat edin….

 

ANLADIĞIN KADAR ÖZGÜRSÜN….

 

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Follow by Email
Pinterest
Pinterest
fb-share-icon
Instagram